İngilizce'de kullanılan 12 zaman dilimi ile ilgili cümle yapısını, kullanım durumunu ve örnek cümlelerini sizler için kısa ve anlaşılır bir şekilde derledik. Bu bilgiler ile İngilizce'deki tüm zaman dilimlerine hakim olacak ve kendi cümlelerinizi oluşturabileceksiniz.
1. Simple Present (Geniş Zaman)
- Yapı: Özne + fiil (he/she/it özneleriyle fiile "-s" eklenir)
- Kullanım: Alışkanlıklar, genel doğrular, tekrarlanan eylemler
- Örnekler:
- "She reads a book every night." (Her gece kitap okur.)
- "The sun rises in the east." (Güneş doğudan doğar.)
- "They go to the gym twice a week." (Haftada iki kez spor salonuna giderler.)
- "Water boils at 100 degrees Celsius." (Su 100 derecede kaynar.)
- "He likes to watch movies on weekends." (Hafta sonları film izlemeyi sever.)
- "Birds fly south for the winter." (Kuşlar kış için güneye uçar.)
- "She teaches English at a local school." (Yerel bir okulda İngilizce öğretiyor.)
- "Cats sleep a lot during the day." (Kediler gün boyunca çok uyur.)
- "We play soccer every Saturday." (Her cumartesi futbol oynarız.)
- "My brother doesn't eat meat." (Kardeşim et yemez.)
2. Present Continuous (Şimdiki Zaman)
- Yapı: Özne + am/is/are + fiil-ing
- Kullanım: Şu anda yapılan eylemler, geçici durumlar, yakın gelecek
- Örnekler:
- "He is watching TV right now." (Şu anda TV izliyor.)
- "I am reading a very interesting book." (Çok ilginç bir kitap okuyorum.)
- "They are playing soccer in the park." (Parkta futbol oynuyorlar.)
- "We are having dinner at 7 PM." (Akşam yemeğini saat 7'de yiyoruz.)
- "She is learning French this year." (Bu yıl Fransızca öğreniyor.)
- "The kids are playing outside." (Çocuklar dışarıda oynuyor.)
- "I am working on a new project." (Yeni bir proje üzerinde çalışıyorum.)
- "The baby is sleeping in the crib." (Bebek beşikte uyuyor.)
- "They are traveling to Italy next week." (Gelecek hafta İtalya'ya seyahat ediyorlar.)
- "He is cooking dinner right now." (Şu anda akşam yemeğini pişiriyor.)
3. Simple Past (Geçmiş Zaman)
- Yapı: Özne + fiilin 2. hali (V2)
- Kullanım: Geçmişte belirli bir zamanda gerçekleşmiş olaylar
- Örnekler:
- "She visited Paris last summer." (Geçen yaz Paris'i ziyaret etti.)
- "They watched a movie yesterday." (Dün bir film izlediler.)
- "He met his friend at the café." (Arkadaşıyla kafede buluştu.)
- "We finished our homework last night." (Dün gece ödevimizi bitirdik.)
- "She bought a new dress last week." (Geçen hafta yeni bir elbise aldı.)
- "They played soccer after school." (Okuldan sonra futbol oynadılar.)
- "I saw a great movie on Friday." (Cuma günü harika bir film izledim.)
- "She took the bus to work." (İşe gitmek için otobüse bindi.)
- "We went to the beach last weekend." (Geçen hafta sonu sahile gittik.)
- "He won the race last year." (Geçen yıl yarışı kazandı.)
4. Past Continuous (Şimdiki Zamanın Hikayesi)
- Yapı: Özne + was/were + fiil-ing
- Kullanım: Geçmişte belirli bir zamanda devam eden eylemler
- Örnekler:
- "I was reading a book when you called." (Sen aradığında kitap okuyordum.)
- "They were playing soccer at 3 PM." (Saat 3'te futbol oynuyorlardı.)
- "She was cooking dinner when the doorbell rang." (Kapı zili çaldığında akşam yemeği pişiriyordu.)
- "We were watching TV last night." (Dün gece TV izliyorduk.)
- "He was driving home when it started to rain." (Yağmur başladığında eve doğru gidiyordu.)
- "I was doing my homework all afternoon." (Tüm öğleden sonra ödevimi yapıyordum.)
- "They were walking in the park when it started to snow." (Kar yağmaya başladığında parkta yürüyorlardı.)
- "She was talking on the phone while cooking." (Yemek yaparken telefonda konuşuyordu.)
- "He was reading when I entered the room." (Ben odaya girdiğimde okuyordu.)
- "We were playing video games all night." (Tüm gece video oyunları oynuyorduk.)
5. Present Perfect (Yakın Geçmiş)
- Yapı: Özne + have/has + fiilin 3. hali (V3)
- Kullanım: Geçmişte başlamış ve etkisi hala devam eden eylemler, deneyimler
- Örnekler:
- "She has lived here for five years." (Beş yıldır burada yaşıyor.)
- "I have already eaten breakfast." (Zaten kahvaltı yaptım.)
- "They have visited London three times." (Londra'yı üç kez ziyaret ettiler.)
- "We have just finished our project." (Projeyi az önce bitirdik.)
- "He has never been to Japan." (Japonya'ya hiç gitmedi.)
- "I have met many interesting people in this job." (Bu işte birçok ilginç insanla tanıştım.)
- "She has written several books." (Birkaç kitap yazdı.)
- "They have seen that movie before." (O filmi daha önce izlediler.)
- "We have moved to a new house." (Yeni bir eve taşındık.)
- "He has worked here for ten years." (On yıldır burada çalışıyor.)
6. Present Perfect Continuous (Yakın Geçmişin Sürekliliği)
- Yapı: Özne + have/has been + fiil-ing
- Kullanım: Geçmişte başlamış ve hala devam eden eylemler, sürecin vurgulanması
- Örnekler:
- "They have been studying for three hours." (Üç saattir ders çalışıyorlar.)
- "I have been waiting for you since morning." (Sabahtan beri seni bekliyorum.)
- "She has been working here for two years." (İki yıldır burada çalışıyor.)
- "We have been planning our vacation for months." (Aylardır tatilimizi planlıyoruz.)
- "He has been writing his thesis all day." (Tüm gün tezini yazıyor.)
- "They have been living in this city for ten years." (On yıldır bu şehirde yaşıyorlar.)
- "I have been reading this book for weeks." (Haftalardır bu kitabı okuyorum.)
- "She has been learning English for six months." (Altı aydır İngilizce öğreniyor.)
- "We have been discussing this issue for hours." (Saatlerdir bu konuyu tartışıyoruz.)
- "He has been cooking dinner since 5 PM." (Saat 5'ten beri akşam yemeği pişiriyor.)
7. Future Simple (Gelecek Zaman)
- Yapı: Özne + will + fiil (V1)
- Kullanım: Gelecekte yapılacak eylemler, tahminler, ani kararlar
- Örnekler:
- "I will call you tomorrow." (Seni yarın arayacağım.)
- "They will travel to Paris next year." (Gelecek yıl Paris'e seyahat edecekler.)
- "She will help you with your homework." (Ödevine yardım edecek.)
- "We will meet at the café at 3 PM." (Saat 3'te kafede buluşacağız.)
- "He will probably win the race." (Muhtemelen yarışı kazanacak.)
- "I will buy a new car soon." (Yakında yeni bir araba alacağım.)
- "They will start the project next month." (Projeye gelecek ay başlayacaklar.)
- "She will not attend the meeting." (Toplantıya katılmayacak.)
- "We will visit our grandparents this weekend." (Bu hafta sonu büyüklerimizi ziyaret edeceğiz.)
- "He will arrive late tonight." (Bu gece geç gelecek.)
8. Past Perfect (-mişli Geçmiş Zaman)
- Yapı: Özne + had + fiilin 3. hali (V3)
- Kullanım: Geçmişte belirli bir zamandan önce tamamlanmış eylemler
- Örnekler:
- "She had finished her homework before dinner." (Akşam yemeğinden önce ödevini bitirmişti.)
- "By the time we arrived, the movie had started." (Biz vardığımızda film başlamıştı.)
- "He had already left when I called him." (Onu aradığımda çoktan gitmişti.)
- "They had visited the museum before it closed." (Müze kapanmadan önce ziyaret etmişlerdi.)
- "I had read the book before the exam." (Sınavdan önce kitabı okumuştum.)
- "She had lived in Spain before moving to Italy." (İtalya'ya taşınmadan önce İspanya'da yaşamıştı.)
- "We had met him before the party." (Partiden önce onunla tanışmıştık.)
- "By the time she arrived, we had already eaten." (O geldiğinde biz zaten yemiştik.)
- "He had known her for many years." (Onu yıllardır tanıyordu.)
- "They had been at the restaurant before we arrived." (Biz geldiğimizde restoranda bulunmuşlardı.)
9. Past Perfect Continuous (Süregelen Geçmiş Zaman)
- Yapı: Özne + had been + fiil-ing
- Kullanım: Geçmişte belirli bir zamandan önce başlamış ve devam eden eylemler
- Örnekler:
- "She had been studying for hours before the exam." (Sınavdan önce saatlerce çalışıyordu.)
- "They had been traveling for months before they settled down." (Yerleşmeden önce aylarca seyahat ediyorlardı.)
- "I had been waiting for you when the rain started." (Yağmur başladığında seni bekliyordum.)
- "He had been working at the company for ten years before he left." (Ayrılmadan önce şirkette on yıl çalışmıştı.)
- "By the time the meeting started, they had been discussing the topic for an hour." (Toplantı başladığında konuyu bir saat tartışıyorlardı.)
- "She had been cooking dinner when the guests arrived." (Misafirler geldiğinde akşam yemeği pişiriyordu.)
- "We had been playing tennis for two hours before it got dark." (Hava kararmadan önce iki saat tenis oynuyorduk.)
- "They had been living in the city for five years before they moved." (Taşınmadan önce şehirde beş yıl yaşamışlardı.)
- "He had been practicing guitar daily before the performance." (Performanstan önce her gün gitar çalışıyordu.)
- "I had been watching TV for an hour when the power went out." (Elektrik kesildiğinde bir saat TV izliyordum.)
10. Future Continuous (Gelecekte Devam Eden Zaman)
- Yapı: Özne + will be + fiil-ing
- Kullanım: Gelecekte belirli bir zamanda devam eden eylemler
- Örnekler:
- "I will be studying at 8 PM." (Saat 8'de ders çalışıyor olacağım.)
- "They will be traveling to Japan next month." (Gelecek ay Japonya'ya seyahat ediyor olacaklar.)
- "She will be cooking dinner when we arrive." (Biz vardığımızda akşam yemeği pişiriyor olacak.)
- "We will be attending the conference next week." (Gelecek hafta konferansa katılıyor olacağız.)
- "He will be working late tonight." (Bu gece geç çalışıyor olacak.)
- "The kids will be playing in the park after school." (Okuldan sonra çocuklar parkta oynuyor olacaklar.)
- "I will be waiting for your call." (Aramanı bekliyor olacağım.)
- "They will be visiting their grandparents next weekend." (Gelecek hafta sonu büyüklerini ziyaret ediyor olacaklar.)
- "She will be painting the house all day." (Tüm gün evi boyuyor olacak.)
- "We will be enjoying the concert tomorrow evening." (Yarın akşam konserin tadını çıkarıyor olacağız.)
11. Future Perfect (Gelecekte Bitmiş Zaman)
- Yapı: Özne + will have + fiilin 3. hali (V3)
- Kullanım: Gelecekte belirli bir zamandan önce tamamlanmış eylemler
- Örnekler:
- "By next year, I will have graduated." (Gelecek yıl mezun olmuş olacağım.)
- "They will have finished the project by the deadline." (Son tarihe kadar projeyi bitirmiş olacaklar.)
- "She will have left by the time you arrive." (Sen vardığında çoktan ayrılmış olacak.)
- "We will have moved to a new house by summer." (Yaz gelmeden yeni bir eve taşınmış olacağız.)
- "He will have completed his training by the end of the month." (Ay sonuna kadar eğitimini tamamlamış olacak.)
- "The company will have launched the new product by next week." (Gelecek hafta yeni ürünü piyasaya sürmüş olacak.)
- "I will have seen that movie before the end of the year." (Yıl sonuna kadar o filmi görmüş olacağım.)
- "They will have finished their exams by Friday." (Cuma'ya kadar sınavlarını bitirmiş olacaklar.)
- "She will have written the report by tomorrow morning." (Yarın sabah raporu yazmış olacak.)
- "We will have celebrated our anniversary by the end of this month." (Bu ayın sonunda yıldönümümüzü kutlamış olacağız.)
12. Future Perfect Continuous
- Yapı: Özne + will have been + fiil-ing
- Kullanım: Gelecekte belirli bir zamana kadar devam eden eylemler
- Örnekler:
- "By next month, I will have been working here for a year." (Gelecek ay bir yıldır burada çalışmış olacağım.)
- "They will have been traveling for two months by the time they return." (Geri döndüklerinde iki aydır seyahat ediyor olacaklar.)
- "She will have been studying all night before the exam." (Sınavdan önce bütün gece çalışmış olacak.)
- "We will have been living in this city for five years by next summer." (Gelecek yaz bu şehirde beş yıl yaşamış olacağız.)
- "He will have been practicing for hours before the performance starts." (Performans başlamadan önce saatlerce çalışmış olacak.)
- "By the end of the year, she will have been teaching at the school for ten years." (Yıl sonunda okulda on yıldır öğretmenlik yapmış olacak.)
- "They will have been discussing the project for weeks by the time it is approved." (Proje onaylandığında haftalarca tartışıyor olacaklar.)
- "I will have been waiting for an answer for over an hour." (Bir saatten fazla bir yanıt beklemiş olacağım.)
- "She will have been running every morning for six months." (Altı aydır her sabah koşmuş olacak.)
- "By the time we arrive, they will have been setting up for the event all day." (Biz vardığımızda tüm gün etkinlik için hazırlık yapmış olacaklar.)