Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi Padişahları Kimlerdir? Sınavda Çıkabilecek Yükselme Dönemi İle İlgili Önemli Bilgiler

Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi Padişahları Kimlerdir? Sınavda Çıkabilecek Yükselme Dönemi İle İlgili Önemli Bilgiler

Osmanlı tarihinin en görkemli yılları, Yükselme Devri olarak bilinen dönemdir. Fatih Sultan Mehmet’le başlayıp Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümüyle son bulan bu süreç, yalnızca yeni toprakların kazanıldığı bir dönem değil, aynı zamanda devlet düzeninin oturduğu, ilim ve kültür hayatının zirveye ulaştığı bir çağdır. Bu dönemin padişahları ve devlet adamları, imparatorluğu hem kılıçla hem de kalemle büyüterek Osmanlı’yı üç kıtaya hükmeden bir dünya devleti haline getirdiler.

 

1. Fatih Sultan Mehmet (1451-1481) – Çağ Kapatıp Çağ Açan Hükümdar

“İki karanın ve iki denizin sultanı” unvanıyla anılan Fatih Sultan Mehmet, daha 21 yaşında iken çağları değiştiren bir hükümdar oldu. 29 Mayıs 1453’te İstanbul’u fethederek yalnızca Bizans İmparatorluğu’na son vermedi, aynı zamanda Orta Çağ’ı kapatıp Yeni Çağ’ı açtı. Böylece Osmanlı, yalnızca bir bölgesel güç olmaktan çıkıp bir dünya imparatorluğuna dönüştü.

İstanbul’un fethinden sonra Mora ve Trabzon Osmanlı topraklarına katıldı. Sırbistan, Bosna-Hersek, Arnavutluk ve Boğdan Osmanlı hâkimiyetine girdi. Kırım’ın fethiyle Karadeniz bir Türk gölüne dönüşürken, İpek Yolu’nun tüm ticari hâkimiyeti Osmanlı’ya geçti. Doğuda Otlukbeli Savaşı’nda Akkoyunlular mağlup edilerek Anadolu’da Osmanlı’nın üstünlüğü pekiştirildi.

Fatih yalnızca bir fatih değil, aynı zamanda büyük bir devlet adamıydı. “Ülke padişah ve oğullarının ortak malıdır” anlayışı yerine “ülke yalnızca padişahındır” kuralını getirerek padişahın egemenliğini kuvvetlendirdi. Kanunname-i Âli Osman’a “Devletin bekası için kardeş katli caizdir” hükmünü ekleyerek merkezi otoriteyi güçlendirdi.

Sanat ve bilim alanında da imparatorluğa damga vurdu. Topkapı Sarayı onun döneminde inşa edildi, Enderun Mektebi açılarak seçkin devlet adamları yetiştirildi. Sahn-ı Seman Medreseleri ile ilim hayatına yön verdi. Avrupa’dan davet ettiği sanatçılar ve bilginlerle İstanbul’u bir kültür merkezi haline getirdi. Hatta ünlü ressam Gentile Bellini’ye portresini yaptırarak sanatla ilgisini ortaya koydu.

Fatih, hem kılıcıyla çağ açan hem de kalemiyle devleti şekillendiren bir hükümdar olarak tarihte eşsiz bir yere sahiptir.

 

2. II. Bayezid (1481-1512) – Sükûnetin Padişahı

Fatih’in yerine tahta çıkan II. Bayezid, babasının fetihlerle büyüttüğü imparatorluğu daha sakin bir şekilde yönetti. Bu yüzden onun dönemi, Yükselme Devri içinde kısa bir “duraklama” dönemi olarak anılır.

II. Bayezid, Anadolu’daki Karamanoğulları Beyliği’ne kesin olarak son verdi. Böylece Türk siyasi birliği tamamlanmış oldu. Ancak onun döneminde en çok öne çıkan olay, kardeşi Cem Sultan meselesi idi. Cem Sultan, taht üzerinde hak iddia ederek Avrupa’ya sığındı. Batılı devletler, Osmanlı’yı sıkıştırmak için bu meseleyi yıllarca koz olarak kullandılar.

II. Bayezid hayırseverliğiyle tanınırdı. Edirne’de yaptırdığı Bayezid Külliyesi içindeki şifahane, dönemin en gelişmiş sağlık kurumlarından biriydi. Burada ruhsal hastalıklar musiki ile tedavi edilirdi ki, bu yöntem tıp tarihinde oldukça ileri bir adımdır.

Döneminde Osmanlı donanması da güçlendirildi; İspanya’da zulme uğrayan Yahudiler Osmanlı’ya getirildi. Böylece Osmanlı toprakları farklı din ve kültürlere güvenli bir liman oldu.

II. Bayezid, fetihler bakımından sakin kalsa da Osmanlı’yı mali yönden güçlendiren, halkına huzurlu bir dönem yaşatan bir padişah olarak hatırlanır.

 

3. Yavuz Sultan Selim (1512-1520) – 8 Yıla 80 Yılı Sığdıran Hükümdar

Tahta geçtiğinde sert mizacıyla bilinen Yavuz Sultan Selim, yalnızca sekiz yıllık hükümdarlığında Osmanlı’yı köklü bir değişime uğrattı.

Önce doğuda Safeviler üzerine yürüdü. 1514 Çaldıran Savaşı’nda Şah İsmail’i mağlup ederek Osmanlı’nın doğudaki üstünlüğünü sağladı. Ardından Turnadağ Savaşı ile Dulkadiroğulları Beyliği’ne son vererek Anadolu’daki siyasi birliği kesinleştirdi.

Ancak Yavuz’un en büyük başarısı, Osmanlı’yı İslam dünyasının lideri haline getirmesiydi. 1516 Mercidabık ve 1517 Ridaniye savaşlarında Memlükleri mağlup ederek Mısır’ı Osmanlı topraklarına kattı. Halifelik, Abbasi halifesinden Osmanlı’ya geçti. Böylece Osmanlı padişahları yalnızca siyasi değil, dini liderlik de taşımaya başladı.

Yavuz, İstanbul’a Kutsal Emanetleri getirtti. Hazinenin kapısına mührünü vurdurdu. Onun kurduğu düzen, Osmanlı’nın sonuna kadar devam etti. Sertliğiyle bilinse de Osmanlı’yı bambaşka bir güce dönüştüren bir lider olarak tarihe geçti.

 

4. Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) – Muhteşem Yüzyılın Hükümdarı

46 yıl tahtta kalarak Osmanlı’nın en uzun süre hükümdarlık yapan padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman, hem savaş meydanlarında hem de adalet anlayışıyla tarihe geçti. Avrupa’da “Muhteşem Süleyman”, Osmanlı’da ise çıkardığı kanunlarla “Kanuni” olarak anıldı.

1526’daki Mohaç Meydan Muharebesi, Osmanlı’nın en parlak zaferlerinden biriydi. Macar ordusu yalnızca iki saatte bozguna uğratıldı. Ardından Osmanlı ordusu Viyana kapılarına dayandı. 1533 İstanbul Antlaşması ile Osmanlı, Avrupa karşısında siyasi üstünlüğünü tescilledi.

Diplomaside de güçlü adımlar attı. Fransa’ya verilen kapitülasyonlar ile Osmanlı, Avrupa siyasetine etkin şekilde dahil oldu. Doğuda 1555 Amasya Antlaşması, Osmanlı ile Safeviler arasındaki ilk resmi barış olarak tarihe geçti.

Denizlerde ise Barbaros Hayreddin Paşa’nın önderliğinde kazanılan Preveze Zaferi, Akdeniz’i Osmanlı hâkimiyetine soktu. Ancak Malta Kuşatması, Turgut Reis’in şehadetiyle yarım kaldı.

Kanuni döneminde Belgrad ve Rodos, ardından Trablusgarp, Bağdat, Revan ve Nahçıvan Osmanlı topraklarına katıldı. Hukuk alanındaki düzenlemeleriyle adalet anlayışını kurumsallaştırdı. Onun hükümdarlığı, Osmanlı’nın hem en görkemli hem de en parlak çağı oldu.

 

5. Sokullu Mehmet Paşa Dönemi – Yükselişin Son Perdesi

Kanuni’den sonra Osmanlı tahtına çıkan II. Selim ve III. Murat dönemlerinde devletin asıl idaresi, büyük sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın elindeydi.

1571’de Osmanlı donanması Kıbrıs’ı fethederek Doğu Akdeniz’i kontrol altına aldı. Ancak bu zaferin ardından Osmanlı donanması, Haçlı ittifakının saldırısıyla İnebahtı Deniz Savaşı’nda tamamen yakıldı. Bu Osmanlı için büyük bir şoktu. Sokullu, kısa sürede yeni bir donanma inşa ettirdi ama İnebahtı, Osmanlı deniz üstünlüğünde bir dönüm noktası oldu. İnebahtı'da donanmalarımızın yakılması sonrası Sokullu Mehmet Paşa, Venedik elçisine "Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı'da bizi yenmekle, sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez, fakat kesilen sakalın yerine daha gür çıkar." diye cevap vermiştir.

Sokullu Mehmet Paşa’nın dehası, yalnızca askerî alanda değil, projelerinde de kendini gösterdi. Don-Volga Kanalı ile Karadeniz’i Hazar’a, Süveyş Kanalı ile Akdeniz’i Kızıldeniz’e, Marmara-Karadeniz Kanalı ile İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş açmayı planladı. Bu devasa projeler dönemin şartlarıyla gerçekleşemedi, ancak yüzyıllar sonra Rusya, Fransa ve İngiltere tarafından hayata geçirildi.

1579’da Sokullu Mehmet Paşa’nın bir suikast sonucu ölümü, Osmanlı için bir dönüm noktasıdır. Onunla birlikte Osmanlı’nın Yükselme Devri sona erdi ve devlet yavaş yavaş duraklama dönemine adım attı.

 

Fatih’ten Kanuni’ye, Yavuz’dan Sokullu’ya uzanan bu hikâye; cesaret, vizyon ve devlet aklının birleştiğinde bir imparatorluğun nasıl zirveye çıkabileceğinin en açık örneğidir. Ancak her zirve, beraberinde inişi de getirir. Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümüyle Yükselme Devri kapandı; Osmanlı, artık ihtişamlı günlerinden yavaş yavaş uzaklaşmaya başlayacaktı. Yine de bu dönem, hem Osmanlı hem de dünya tarihi için eşi benzeri az görülen bir altın çağ olarak hafızalarda kaldı.

 

Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi İle İlgili Soru Çözmeye Hemen Başla

 

Daha Fazlası İçin 🎉

Yeni içerikleri ilk öğrenmek için bizi Instagram’da takip et!

Instagram Takip Et